•başarısız olmak Sınavda başarısız oldum. I failed the test. テストに落ちた。 •tecrübe etmek Ben çok gencim. Hiç tecrübem yok. I’m so young. I don’t have any experiences. 私はとても若いし、なにも経験がない。 •yetmemek Tuz almalıyım, yemeğin tuzu yetmemiş. I need to buy salt. It’s running out. 塩を買わなきゃ。足りないわ。 •incelemek Araştırma için hayvanların hareketini inceledik. We analyzed animals’ behaviors for a research. わたしたちは研究のため、動物の生態の分析をした。 •yakalamak Koşan köpeği yakalamak çok zor. Catching the running dog is really difficult. 走っている犬をつかまえるのはとてもむずかしい。