•çağırmak Arkadaşımı tekrar tekrar çağırdım ama o duymuyordu. I called my friend many times but she didn’t hear me. 友だちを何度も呼んだが、聞こえてなかった。 •başarmak Bu sorunu çözmeyi başardım. I finally solved this problem. なんとかしてこの問題を解決した。 •beklemek Senin buraya geleceğini beklemezdim. I couldn’t expect that you would come here. 君がここにくるとは思わなかった。 •tahmin etmek Elif’in sınavı geçeceğini tahmin etmezdim. I couldn’t expect that Elif would pass the exam エリフが試験に通るとは予想できなかった。 •boşa harcamak Arkadaşım gelmedi. Vaktimi boşa harcadım. My friend didn’t come. I waisted time. 友だちは来なかった。時間を無駄にした。