•reddetmek Arkadaşım beni partiye davet etti ama reddettim. My friend invited me to the party, but I refused it. 友だちがパーティーに誘ってくれたが、断った。 •pişman olmak Bu telefonu aldığıma pişman oldum. I regret that I bought this phone. このケータイを買ったことを後悔している。 •saygı göstermek Ebeveynlerine saygı gösterin. Please respect your parents. 両親を尊敬しなさい。 •bölmek Bu pastayı kaça bölmeliyim? How many pieces should I divide this cake into? このケーキいくつに分けたらいい? •ayırmak Çamaşır yıkarken, beyazları ve siyahları birbirinden ayırırım. When I wash clothing, I separate white ones an black ones from each other. 洗濯するとき、白いものと黒いものをわける。